24 Aralık 2013 Salı

Plaza İnsanları

Dünyaya bir tek jaluzilerin arasından bakanlar,

göğe bakmayanlar, göğe aldırmayanlar,

yaka kartlarını bir madalya gibi taşıyanlar,

foto-selli kapıların seslerini müzik belleyenler,

büyük görkemli cam binaların içinde küçülmekten haz duyanlar,

topuklu ayakkabılılar ve takım elbiseliler,

parfüm kokulular ve fondotenliler,

sahte kürk düşkünü hayvan-severler,

naylon poşetler içinde organik besinlerle beslenenler,

klimasız nefes alamayan, yazın hırka kışın tişört giyenler,

mağazaların indirim günlerinden haberdar olanlar,

dekolte giyen "cesur"kadınlar,

o meşhur Kızılderili sözlerini 'forward'layanlar,

sevgilerini elektronik kartlarla ve kısa mesajla belirtenler,

sevmeye şartlar koyan "güçlü" kadınlar ve onların şartlarına hayranlık besleyen "ilerici" adamlar,

kişisel gelişim kitapları okuyanlar,

prezantabllar,

kokulu açık çay içenler,

iş yemeklerinde etrafa sahte gülücük ve iltifatlar saçanlar,

lüks arabaların ve arka sayfa güzellerinin sıkı takipçileri,

nemlendirici, diş fırçası ve naneli sakız taşıyanlar,

bilboard reklamlarının hedef kitleleri,

üçüncü sayfa haberlerine "hangi çağda yaşıyoruz" yorumlarıyla ahlanıp vahlananlar,

Allah yazılı şık takılar takan, bayrak desenli markalı kıyafetler giyenler,

hep aynı ritimle yürüyen ve hep aynı açıyla gülümseyenler,

öğle tatillerinde ana haber bülteni ağzıyla politika konuşanlar,

çevreye duyarlı plastik bardak tüketicileri, temizlik adına ambalaj seviciler,

internetten alışveriş yapan, internetten günlük fallarını okuyanlar,

fanatik olmadan takım tutanlar,

şiddet olaylarını her daim kınayanlar,

cins köpekleri olanlar,

dudaklarını şişirten, burunlarını küçültenler,

tatile çıkmadan önce solaryuma girenler,

en büyük öfkelerini sıkışık trafiğe gösterenler,

vizyondaki Hollywood filmlerini takip eden sinemaseverler,

büyük patronlarının büyük başarılarını takdir edenler,

enerji yoluyla çakralarını açanlar,

uzun asansörlere ve çoklu büyük tuvaletlere alışık olanlar,

çok mutlu yahut çok mutsuz olduklarını göstermekten sakınanlar,

haftanın her gününü hafta başından planlayanlar,

yemek saatleri belirli olanlar,

hangi okullardan hangi derecelerle mezun oldukları önemli olanlar,

kendilerine verilmiş olan koltuğa başkasının oturmasından rahatsızlık duyanlar,

güvenlik kameralarıyla yaşamaktan hoşnut olanlar,

bol bol el sıkışan lakin hiç sarılmayanlar,

yalnız ego şişirmeceye dayalı dostluklara ve küçük ego savaşlarının oynandığı görünmez düşmanlıklara sahip olanlar,

önceden ne konuşulacağı dahi belirlenmiş randevuların özneleri,

rekabete tapanlar,

"sosyal sorumluluk" sahipleri,

dünyayı ellerinde sanan adamların ellerindeki piyonlar,

doların kaç ytl olduğunu bilenler,

iş saatlerinde sigara içmeyen sigara tiryakileri,

iş saatlerinde içki içmeyen alkolikler,

sokağın tadını sevmeyenler, sokağın tadını bilmeyenler,

o yüksek katlı yapıların üst katlarına çıktıkça kendine daha da güvenenler,

bir gün en tepedeki odalardan birinde olmayı hayal eden ve o hayalin içinde o merdivenleri durmaksızın tırmalayan, tırmanan, tırmanmak için kendi hayatından çaldığı kadar başkasının hayatından da çalan programlanmış, robotlaşmış bedenler,

merdiven cambazları...

Çoksunuz, aynısınız, üstelik çirkin ve yapmacıksınız.

Söylesenize, siz kaç karatsınız? 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder